Tezkoop-iş Sendikası Samsun Şube Başkanı Tarık Sayın, üniversite yönetiminin işçilere karşı vurdumduymaz ve umursamaz bir tavır sergilediğini belirterek, işçilerin haklarını alana kadar mücadele edeceklerini söyledi.Sayın, üniversitede 30 işçinin döner sermayeden, 580 işçinin genel bütçeden ücretlerinin ödendiğini, ancak Türkiye’de kamu çerçeve protokolü farklarını alamayan hiçbir kurum olmadığı halde OMÜ işçilerinin yaklaşık 70 bin lira alacaklarının ödenmediğini ifade etti. Ayrıca, üniversite yönetiminin SGK bildirimlerinde farkları ödenmiş gibi göstererek işçilerin vergi dilimlerini yükselttiğini ve yaklaşık 3 bin lira eksik ücret almalarına neden olduğunu kaydetti.Sayın, avukatları aracılığıyla üniversite yönetimine gerekli yazışmaları yaptıklarını ve farkların ödenmesi ve yanlış vergi kesintisinin bir an önce düzeltilmesini talep ettiklerini düzeltilmemesi durumunda gerekli müdahaleleri yapacaklarını vurguladı.Sayın, genel bütçeden ödenen işçi alacaklarının üniversiteye hiçbir maliyeti olmamasına rağmen keyfiyet doğrultusunda ödenmemesinin nedeninin akıllara zarar bir durum olduğunu söyledi. OMÜ yönetiminin teslimiyetçi bir sendika olmadıklarından rahatsız olduğunu bildiklerini belirtti.
Sayın, “Eskiden OMÜ yönetimi kapalı kapılar ardında sözleşmeleri imzalar işçi asgari ücretin bir tık üzerinde ücrete merhaba derdi. Bugün o günleri geride bıraktık. Tez-Koop-İş Sendikası Samsun Şube olarak OMÜ başta olmak üzere Karadeniz’de tarih yazmış ve yazmaya da devam ediyoruz. Bu durum sarı sendikal anlayışın ezberini bozan bir durumdur. Sayın işçi ile yönetmenin bedelleri olduğunu bunu tehditler ve entrikalar ile ödediğini söylüyor ve ekliyor; bedeli neyse ödemeye hazırım işçiyi masada satanlar ihanetin bedelini ödeyeceklerdir.” dedi.Sayın, sözlerini tamamlarken tüm emek camiası ve Samsun halkını haksızlığa uğrayan OMÜ işçilerine sahip çıkmaya davet etti. Eylem çadırının OMÜ kampüs girişinde kurulacağını ve buradan tüm Türkiye’ye basın yoluyla OMÜ işçilerinin uğradığı haksızlıkları anlatacaklarını duyurdu. OMÜ’de hastane işçilerinin kamu çerçeve farklarının da ödenmediğini belirten Sayın, Sağlık-İş Sendikası’nı grevi ortaklaştırmaya davet ettiklerini söyledi. “Her ne olursa olsun bizler hastane işçilerinin de sesi kulağı olacağız. Hastane işçilerini de birlik ve dayanışma duygularımız ile selamlıyoruz.” diyen Sayın, işçilerin haklı mücadelesinde sonuna kadar yanlarında olacaklarını ifade etti.
Sayın, “Eskiden OMÜ yönetimi kapalı kapılar ardında sözleşmeleri imzalar işçi asgari ücretin bir tık üzerinde ücrete merhaba derdi. Bugün o günleri geride bıraktık. Tez-Koop-İş Sendikası Samsun Şube olarak OMÜ başta olmak üzere Karadeniz’de tarih yazmış ve yazmaya da devam ediyoruz. Bu durum sarı sendikal anlayışın ezberini bozan bir durumdur. Sayın işçi ile yönetmenin bedelleri olduğunu bunu tehditler ve entrikalar ile ödediğini söylüyor ve ekliyor; bedeli neyse ödemeye hazırım işçiyi masada satanlar ihanetin bedelini ödeyeceklerdir.” dedi.Sayın, sözlerini tamamlarken tüm emek camiası ve Samsun halkını haksızlığa uğrayan OMÜ işçilerine sahip çıkmaya davet etti. Eylem çadırının OMÜ kampüs girişinde kurulacağını ve buradan tüm Türkiye’ye basın yoluyla OMÜ işçilerinin uğradığı haksızlıkları anlatacaklarını duyurdu. OMÜ’de hastane işçilerinin kamu çerçeve farklarının da ödenmediğini belirten Sayın, Sağlık-İş Sendikası’nı grevi ortaklaştırmaya davet ettiklerini söyledi. “Her ne olursa olsun bizler hastane işçilerinin de sesi kulağı olacağız. Hastane işçilerini de birlik ve dayanışma duygularımız ile selamlıyoruz.” diyen Sayın, işçilerin haklı mücadelesinde sonuna kadar yanlarında olacaklarını ifade etti. 
Çok şükür. Paramız pul oldu. ..Çok şükür. Paramız pul oldu. Dolar 30 tl altın 1750 tl oldu. Yatırım yapmış olsaydık 25 bin tl kazanç sağlayacaktık. İşçi nüfusunu yok sayıyorlar oysa ki omu nun ve tüm kurumların en büyük güç emek kaynağı işçilerdir. Bizler sayı olarak yok sayılacak insanlar değiliz. Bizler emek verdiğimiz, çalıştığımız kurum ile karşı karşıya gelmekten elbette hoşnut değiliz, lakin bu kadar değersiz kılınmak onur kırıcı. Kimse bizi muhatap kabul edip de bir açıklama yapma tenezzulunde bulmadı bile. Filler tepisiyor çimenler eziliyor . Kul hakkı var diye vaaz veren büyükler bizim hakkımızı neden yok sayarlar. Şahsen kim sebep oluyor ise hakkımı asla helal etmiyorum iki cihanda. Kırgınız, mağduruz ve çok üzgünüz. Çalıştığım kurumumu seviyorum , ancak bu kadar yok sayılmak cok incitiyor. Evlatlarımız var , ihtiyaçlarını zor yetistiyorum , kira ve bir sürü ihtiyaç. Hastası olan paraya güvenmek tedaviye başladı, kurban bayramında bizi sefil ettiler. Günah değil midir?