Ordu’da yaşayan 65 yaşındaki hasta, bir gece uyandığında tüm vücudunun kitlendiğini fark etti. Gittiği ilk merkezde ‘felç olduğu ve yapacak bir şey olmadığı’ söylenen hasta hastane yapılan tetkiklerde ‘omurga enfeksiyonu’ geçirdiğini öğrendi. Hasta 1 ay süren tedavisi sonucunda tekrar ayağa kalktı. 65 yaşındaki Ceyhan Us bir gece uyandığında tüm vücudunun kitlendiğini hissetti. Yatağından kalkmayı başaramayan Us, kollarını oynatamadığını, bacaklarında his kaybı olduğunu ve belini bile kıpırdatamadığını fark edince felç geçirdiğini düşünerek yakınlarına haber verdi. Yakınları tarafından götürüldüğü merkezde çekilen MR sonucunda ‘felç geçirdiği’ söyleyen Us, son çare olarak gittiği Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatih Bostancı tarafından konulan Spondilodiskit (omurga enfeksiyonu) teşhisi sonrasında uygulanan 10 günlük tedavinin ardından sağlığına kavuşarak taburcu oldu.“Öksürmek ve
hapşırmak bile işkenceydi”
Ceylan Us yaşadığı acı şoku şu sözlerle anlattı; “Bir gece saat: 04.00’da uyandım. Ne kollarımın ne bacaklarımın ne de belimin yerinden kıpırdamadığını hissettim. Felç oldum sandım. Oğluma seslendim. Beni en yakın acile götür dedim. Gittiğimiz hastanede acilde MR çektiler. MR sonucuna bakan doktorlar felç geçirdiğimi söyleyerek yapacak çok da bir tedavi yok dediler. Ben kanser hastası olduğumdan bu sözü duyunca üzüntüden büyük bir travma yaşadım. Ertesi gün kızım Medical Park Ordu Hastanesi’nde Tıbbi Onkoloji doktorum olan Cengiz Akosman’a görüş almaya gitti. Cengiz hocamız bizi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatih Bostancı’ya yönlendirdi. Fatih Bey yaptığı değerlendirme sonrası kemiğimde ve omuriliğimde enfeksiyon olduğunu söyleyerek beni hemen hastaneye yatırdı. O süreçte hiçbir ihtiyacımı karşılayamıyordum. Çocuklarım bana bakıyordu. Fatih Bey beni serum ve antibiyotik tedavisi ile 10 günlük tedavimin sonrasında 1 ay içinde ayağa kaldırdı.”“Durmadan dans etmek istiyorum”Artık hareket edebildiğini ve eğilmekte bile hiçbir sorun yaşamadığını söyleyen 65 yaşındaki Us, “Kalça kemiklerimdeki acılar, elektrik çarpması gibi şikâyetlerimin hepsi bitti. Öksürmek ve hapşırmakta bile zorlanıyordum, artık hepsi geride kaldı. Acılar içinde bağırıp çağırmamdan torunlarım bile rahatsız olmuştu. Onlar da rahat bir nefes aldılar. Şu anda dünyanın en mutlu insanıyım. Dünyaya yeniden gelmiş gibi hissediyorum. 65 yaşındayım, durmadan dans etmek istiyorum. Allah doktorum Fatih Bostancı’dan bin kere razı olsun. Medicalpark Ordu Hastanesi personeline, bütün doktorlara, hemşirelere, hasta bakıcılarına çok çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. “Tanı koymak çok zor!”Omurga enfeksiyonları spondilit, spondilodiskit ve epidural apse şeklinde karşımıza çıkan ve çeşitli mikroorganizmalarla oluşan hastalık grubu olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Fatih Bostancı şu bilgileri aktardı: “Enfeksiyonlar genellikle vücuttaki başka bir odaktan kan yolu ile vertebraya ulaşır. Enfeksiyon açısından; sigara içenler beslenme bozukluğu olanlar, bağışıklık sistemi bozukluğuna yol açan AIDS ve benzeri hastalığı olanlar, kemoterapi alanlar, nakil hastaları, diyabet hastaları, uyuşturucu kullananlar, üriner sistem için girişim yapanlar gibi bazı hasta grupları risk altındadır. Omurga enfeksiyonlarının en önemli bulgusu; travma öyküsü olmaksızın oluşan şiddetli ağrıdır. Bu nedenle tanı konması gecikebilir. Enfeksiyon bulguları ateş, halsizlik, baş ağrısı, boyun sertliği, operasyon yarası yerinde şişlik, hassasiyet, kızarıklık, akıntı şeklinde ortaya çıkabilir. Bazı vakalarda hasta kol ve bacaklarında uyuşukluk, his kaybı, kas kuvvetlerinde zayıflık gibi bulgular hissedebilir. İlerleyen ve tedavi edilmeyen olgularda ise idrar ve büyük abdest tutamama ve felce kadar gidebilen şikâyetler oluşabilir. Spondilodiskit’li hastalarda tedavi konservatif veya cerrahidir. Konservatif tedavi uygun antibiyotik tedavisi, spinal immobilizasyon ve klinik radyolojik izlemden oluşur. Uygun olan yaklaşım, etkene yönelik antibiyotik tedavisidir. Ancak bu hastalarda etkeni tanımlamak zordur. Bu amaçla tomografi eşliğinde yapılan perkütanoz biyopsiyle alınan örneğin mikrobiyolojik ve patolojik olarak incelenmesi tanıda önemlidir. Vertabral osteomiyet ve spondilodiskitli hastaların tedavisi 4-6 hafta antibiyotik kullanılarak yapılmalıdır. Tedaviye yanıt vermeyen hastalarda antibiyotik tedavisinin süresi uzatılabilir.” Uyguladıkları tedavi sonrasında hastalarının sağlığına kavuştuğunu söyleyen Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Fatih Bostancı, “64 yaşındaki hastamız bize hareket kısıtlığı ve şiddetli ağrı ile başvurdu. Uzun süreli farklı sağlık merkezlerine şiddetli bel ağrısı, yürüme güçlüğü ve tutulma şikâyetleriyle başvurmuş ve çekilen tetkiklerinde, tahlil ve sonuçlarında tam bir sonuca ulaşılamamış. Biz MR görüntüleme ile kendisine ‘Spondilodiskit’ tanısı koyarak tedavisine başladık. Ampirik antimikrobiyal tedavi vererek hastamızı takip ettik. Çok kısa bir sürede hastamızın şikâyetlerinin gerilediği ve eski fiziksel özelliklerini yeniden geri kazanarak güçlendiğini, yürüyebildiğini, gündelik işlerini görebildiğini gözlemledik. Hastamızı yatış sonrası tedavisini evde düzenleyerek ayaktan takibe aldık” şeklinde konuştu.
Ceylan Us yaşadığı acı şoku şu sözlerle anlattı; “Bir gece saat: 04.00’da uyandım. Ne kollarımın ne bacaklarımın ne de belimin yerinden kıpırdamadığını hissettim. Felç oldum sandım. Oğluma seslendim. Beni en yakın acile götür dedim. Gittiğimiz hastanede acilde MR çektiler. MR sonucuna bakan doktorlar felç geçirdiğimi söyleyerek yapacak çok da bir tedavi yok dediler. Ben kanser hastası olduğumdan bu sözü duyunca üzüntüden büyük bir travma yaşadım. Ertesi gün kızım Medical Park Ordu Hastanesi’nde Tıbbi Onkoloji doktorum olan Cengiz Akosman’a görüş almaya gitti. Cengiz hocamız bizi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatih Bostancı’ya yönlendirdi. Fatih Bey yaptığı değerlendirme sonrası kemiğimde ve omuriliğimde enfeksiyon olduğunu söyleyerek beni hemen hastaneye yatırdı. O süreçte hiçbir ihtiyacımı karşılayamıyordum. Çocuklarım bana bakıyordu. Fatih Bey beni serum ve antibiyotik tedavisi ile 10 günlük tedavimin sonrasında 1 ay içinde ayağa kaldırdı.”“Durmadan dans etmek istiyorum”Artık hareket edebildiğini ve eğilmekte bile hiçbir sorun yaşamadığını söyleyen 65 yaşındaki Us, “Kalça kemiklerimdeki acılar, elektrik çarpması gibi şikâyetlerimin hepsi bitti. Öksürmek ve hapşırmakta bile zorlanıyordum, artık hepsi geride kaldı. Acılar içinde bağırıp çağırmamdan torunlarım bile rahatsız olmuştu. Onlar da rahat bir nefes aldılar. Şu anda dünyanın en mutlu insanıyım. Dünyaya yeniden gelmiş gibi hissediyorum. 65 yaşındayım, durmadan dans etmek istiyorum. Allah doktorum Fatih Bostancı’dan bin kere razı olsun. Medicalpark Ordu Hastanesi personeline, bütün doktorlara, hemşirelere, hasta bakıcılarına çok çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. “Tanı koymak çok zor!”Omurga enfeksiyonları spondilit, spondilodiskit ve epidural apse şeklinde karşımıza çıkan ve çeşitli mikroorganizmalarla oluşan hastalık grubu olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Fatih Bostancı şu bilgileri aktardı: “Enfeksiyonlar genellikle vücuttaki başka bir odaktan kan yolu ile vertebraya ulaşır. Enfeksiyon açısından; sigara içenler beslenme bozukluğu olanlar, bağışıklık sistemi bozukluğuna yol açan AIDS ve benzeri hastalığı olanlar, kemoterapi alanlar, nakil hastaları, diyabet hastaları, uyuşturucu kullananlar, üriner sistem için girişim yapanlar gibi bazı hasta grupları risk altındadır. Omurga enfeksiyonlarının en önemli bulgusu; travma öyküsü olmaksızın oluşan şiddetli ağrıdır. Bu nedenle tanı konması gecikebilir. Enfeksiyon bulguları ateş, halsizlik, baş ağrısı, boyun sertliği, operasyon yarası yerinde şişlik, hassasiyet, kızarıklık, akıntı şeklinde ortaya çıkabilir. Bazı vakalarda hasta kol ve bacaklarında uyuşukluk, his kaybı, kas kuvvetlerinde zayıflık gibi bulgular hissedebilir. İlerleyen ve tedavi edilmeyen olgularda ise idrar ve büyük abdest tutamama ve felce kadar gidebilen şikâyetler oluşabilir. Spondilodiskit’li hastalarda tedavi konservatif veya cerrahidir. Konservatif tedavi uygun antibiyotik tedavisi, spinal immobilizasyon ve klinik radyolojik izlemden oluşur. Uygun olan yaklaşım, etkene yönelik antibiyotik tedavisidir. Ancak bu hastalarda etkeni tanımlamak zordur. Bu amaçla tomografi eşliğinde yapılan perkütanoz biyopsiyle alınan örneğin mikrobiyolojik ve patolojik olarak incelenmesi tanıda önemlidir. Vertabral osteomiyet ve spondilodiskitli hastaların tedavisi 4-6 hafta antibiyotik kullanılarak yapılmalıdır. Tedaviye yanıt vermeyen hastalarda antibiyotik tedavisinin süresi uzatılabilir.” Uyguladıkları tedavi sonrasında hastalarının sağlığına kavuştuğunu söyleyen Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Fatih Bostancı, “64 yaşındaki hastamız bize hareket kısıtlığı ve şiddetli ağrı ile başvurdu. Uzun süreli farklı sağlık merkezlerine şiddetli bel ağrısı, yürüme güçlüğü ve tutulma şikâyetleriyle başvurmuş ve çekilen tetkiklerinde, tahlil ve sonuçlarında tam bir sonuca ulaşılamamış. Biz MR görüntüleme ile kendisine ‘Spondilodiskit’ tanısı koyarak tedavisine başladık. Ampirik antimikrobiyal tedavi vererek hastamızı takip ettik. Çok kısa bir sürede hastamızın şikâyetlerinin gerilediği ve eski fiziksel özelliklerini yeniden geri kazanarak güçlendiğini, yürüyebildiğini, gündelik işlerini görebildiğini gözlemledik. Hastamızı yatış sonrası tedavisini evde düzenleyerek ayaktan takibe aldık” şeklinde konuştu.