Ordu Barosu Kadın Hakları Komisyonu yaptığı açıklamada şunlara değindi;
"05 Aralık 1934, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün biz kadınlara hukuken seçme ve seçilme hakkını tanımasıyla yıllardır kadın hakları günü olarak kutlanmaktadır.
Bu hak, daha uluslararası sözleşmelerde bile tanınmamışken, Atamızın kadın haklarına karşı destekleyici politikası ile uygulanmaya başladığında, kadın toplum içinde yer edinmiş, söz sahibi olmuş, çalışma hayatına katılmış, özgürleşmiş ve güçlenmiştir.
Kadınlarımız tanınan bu hakla, Belediye seçimlerine katılma, köylerde muhtar olma ve sonrasında Milletvekili seçilmesiyle gerek mecliste, gerek iş hayatında ve toplum huzurunda kendi sesini duyurabilmiştir. Kadın-erkek eşitliği çerçevesinde sahip olduğu haklarla yaşamın birer ‘’özne’’si konumuna gelmiş ve kamusal hayata katılmışlardır.
Kadınların ilk kez oy kullandığı ve aday olabildiği TBMM seçimlerinde 17 milletvekili meclise girerek, seçme ve seçilme hakkının sonucu olan demokrasi ilkesine kadın haliyle yeniden anlam kazandırmıştır.
Kadının bir birey olduğunu, önce birey olmasından kaynaklı Anayasal sistemle koruma altında olan haklara mensup olduğunu, her kadın hakları ihlalinin aslında bir İnsan Hakları İhlali olduğunu Türk toplumu benimsemiştir. Şüphesiz ki kadınlarımızın seçimlerde söz sahibi olmaması yerel yönetimlerde bulunamaması ve iradesini kamusal alanda kullanamaması birer hak ihlali kapsamında olacağından, getirilen bu hak büyük devrim niteliğindedir.
Artık her alanda kadın erkek eşitliğine haiz olan toplum, Benimsenen bu sistemle her geçen gün güçlenerek daha da ileriye gitmiştir. Türk Kadını için büyük anlam içeren bugün, uzun yıllarca daima gururla kutlanmaya değerdir.
Unutulmamalıdır ki, ataerkil yapıdan hak temelli yapıya dönüşerek kalkınmaya çalışan Türk kadını, yılmayarak var olan gücü ve Cumhuriyetin kazanımları ile yaşamaya devam edecektir.
Bizler Türk kadının yerini bir kez daha hatırlatmakla, yaşatmakla ve gelecekle nesillere en iyi şekilde aktarmakla yükümlüyüz. Yıllar önce de Mustafa Kemal Atatürk'ün imza attığı sözünde de olduğu gibi
''Ey kahraman Türk Kadını sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın'' temennisiyle biz kadınlara verilmiş olan hakları en iyi şekilde kullanabilmek ataerkil toplum yapısını yıkarak kadın erkek eşitliğini her alanda sağlamak, önce yaşam hakkı olmak üzere, seçme seçilme , toplum hayatına katılabilmek için ve bizlere verilen tüm hakları en iyi şekilde kullanabilmek adına ORDU BAROSU KADIN HAKLARI KOMİSYONU olarak çalışmaya, değişmeye, inanmaya ve yorulmaya her zaman hazır olduğumuzu kamuoyuna bildiririz."denildi
"05 Aralık 1934, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün biz kadınlara hukuken seçme ve seçilme hakkını tanımasıyla yıllardır kadın hakları günü olarak kutlanmaktadır.
Bu hak, daha uluslararası sözleşmelerde bile tanınmamışken, Atamızın kadın haklarına karşı destekleyici politikası ile uygulanmaya başladığında, kadın toplum içinde yer edinmiş, söz sahibi olmuş, çalışma hayatına katılmış, özgürleşmiş ve güçlenmiştir.
Kadınlarımız tanınan bu hakla, Belediye seçimlerine katılma, köylerde muhtar olma ve sonrasında Milletvekili seçilmesiyle gerek mecliste, gerek iş hayatında ve toplum huzurunda kendi sesini duyurabilmiştir. Kadın-erkek eşitliği çerçevesinde sahip olduğu haklarla yaşamın birer ‘’özne’’si konumuna gelmiş ve kamusal hayata katılmışlardır.
Kadınların ilk kez oy kullandığı ve aday olabildiği TBMM seçimlerinde 17 milletvekili meclise girerek, seçme ve seçilme hakkının sonucu olan demokrasi ilkesine kadın haliyle yeniden anlam kazandırmıştır.
Kadının bir birey olduğunu, önce birey olmasından kaynaklı Anayasal sistemle koruma altında olan haklara mensup olduğunu, her kadın hakları ihlalinin aslında bir İnsan Hakları İhlali olduğunu Türk toplumu benimsemiştir. Şüphesiz ki kadınlarımızın seçimlerde söz sahibi olmaması yerel yönetimlerde bulunamaması ve iradesini kamusal alanda kullanamaması birer hak ihlali kapsamında olacağından, getirilen bu hak büyük devrim niteliğindedir.
Artık her alanda kadın erkek eşitliğine haiz olan toplum, Benimsenen bu sistemle her geçen gün güçlenerek daha da ileriye gitmiştir. Türk Kadını için büyük anlam içeren bugün, uzun yıllarca daima gururla kutlanmaya değerdir.
Unutulmamalıdır ki, ataerkil yapıdan hak temelli yapıya dönüşerek kalkınmaya çalışan Türk kadını, yılmayarak var olan gücü ve Cumhuriyetin kazanımları ile yaşamaya devam edecektir.
Bizler Türk kadının yerini bir kez daha hatırlatmakla, yaşatmakla ve gelecekle nesillere en iyi şekilde aktarmakla yükümlüyüz. Yıllar önce de Mustafa Kemal Atatürk'ün imza attığı sözünde de olduğu gibi
''Ey kahraman Türk Kadını sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın'' temennisiyle biz kadınlara verilmiş olan hakları en iyi şekilde kullanabilmek ataerkil toplum yapısını yıkarak kadın erkek eşitliğini her alanda sağlamak, önce yaşam hakkı olmak üzere, seçme seçilme , toplum hayatına katılabilmek için ve bizlere verilen tüm hakları en iyi şekilde kullanabilmek adına ORDU BAROSU KADIN HAKLARI KOMİSYONU olarak çalışmaya, değişmeye, inanmaya ve yorulmaya her zaman hazır olduğumuzu kamuoyuna bildiririz."denildi