OMÜ Baş Temsilcisi Burak Can plaket takdiminin ardından yaptığı konuşmada "Bizler OMÜ işçileri olarak İki farklı sendikal anlayışı gördük. Bir yıllarımızı çalan sendikacılar, bir de yıllarımızı bir kaç adım ileriye taşıyan sendikacılar var. Değerli Başkanımız Tarık Sayın bizlerin hayal bile edemeyeceği bir sözleşmeyi bizlere kazandırmıştır. Bizler ilk Samsun Şubeye bağlandıktan sonra yaşadığımız süreç sonunda Tez-Koop-İş sendikasına bir nefret iklimi oluşmuştu.Samsun Şube Başkanı Tarık Sayın ile birlikte bu iklim yerini güzelliklere gülümsemeye ve umuda bırakmıştır. İşçiler olarak gördük ki sendikaları değerli kılan tabelaları değil orada faaliyet gösteren kişilermiş. Tarık Başkan ilk toplantıdan bu yana büyük bir özgüvenle 6 ay içinde sözleşmenizi çok iyi bir noktaya taşıyacağım eğer bunu yapamazsam bir daha beni bu kapıdan içeriye girerken görmeyeceksiniz sözünü sarfetmişti. Geçen sürede ne dediyse tek tek hayata geçirdi.
Bizler haftalık çalışma saati 45 olanlar ve 40 saat olanlar olarak fay hattı gibi ikiye ayrılmış işçilerdik. Samsun Şube TUHİS’in tarihinde bir ilke imza atarak 45 saat çalışmayı 40 saat yapmıştır. Asgari ücret 5.500₺ iken bizler 5.700₺ alıyorduk sendikalı olmanın bizlere bir avantajı yoktu; fakat bugün asgari ücret 11.400₺ bizler bugün 24.000₺ maaş alıyoruz. Üniversite işçisi köle gibi öteye beriye savrulurken bugün güçlü bir sendikası var.Kamu Çerçeve Protokolü maddeleri üzerinden ilk dava açan Tarık Başkandır ve kazanmıştır, yol parasını yine kazanan, fazlalık mesailerde kazanıma imza atan Tarık Başkan’dır. O yüzden bu süreçte bizler herşeyin ötesinde bir okulla tanıştık ve bu okulun öğretmeni Tarık Sayın Başkanımdır. O karşımıza “Ekmeğiniz Namusumdur", "Sendikaciların Patronu İşçilerdir", "Toplu sözleşme masasında işçiler yoksa kazanım yoktur orada satış sendikacılığı vardır” gibi daha önce sendikacılardan duymadığımız sözler ile çıkıyordu. O yüzden Tarık Başkanımıza ve sendikamıza OMÜ İşçileri olarak teşekkür eder, minnet duygularımızı ifade etmek isterim.” şeklinde konuştu.
Tez-Koop-İş Sendikası Samsun Şube Başkanı Tarık Sayın ise yaptığı konuşmada “OMÜ"de yılların sömürüsünü, yılların emek düşmanlığını ve yılların köhneleştirmiş olduğu bir yapıyı diriltmeyi başardık. Türkiye’de yaygın olan teslimiyetçi sendikal anlayışının dışına çıkarak tabuları yıkmayı başardık.Bugün yaptığımız bu mücadele ile zor olanı yapmaya korkan sendikal yapı artık üzerindeki ölü toprağı atarak sınıfsal bir düzleme çekilmektedir. Mücadeleci, özgürlükçü, şeffaflık ilkesi ile işçilerin içerisinde bulunduğu mücadele hatları çizilmelidir. Bu yapılmadığı müddetçe kazanan işçiler değil işveren kesimi olacaktır.izim gibi sendikacılar sermaye gruplarının ezberlerini bozduğu için sarı sendikacıları rahatsız eder. Eskiden işçi arkadaşımızın haklarının yer aldığı sözleşme, işveren ile çay içilirken hazırlanıp imza altına alınırken bugün bizlerin olmazsa olmazımız işçiler ile mütalaa edilerek hazırlanmaktadır. Bu gayet tabii işverenin işine gelmez. Onlar yönetebilecekleri sendikacıları isterler. Ama onların unuttukları bir husus vardır.Bizler işçilerin emrindeyiz, patronların sınıfı bizleri ilgilendiren bir sınıf değildir. Sayın, bugün burada en büyük hediyeyi işçilerden aldığını bu plaketin anlam ve değerinin paha biçilemez olduğunu belirtirken tüm OMÜ işçilerinin önünde saygıyla eğiliyor, iyi ki OMÜ, iyi ki sınıfın sendikal anlayışı diyorum” şeklinde konuştu.
Bizler haftalık çalışma saati 45 olanlar ve 40 saat olanlar olarak fay hattı gibi ikiye ayrılmış işçilerdik. Samsun Şube TUHİS’in tarihinde bir ilke imza atarak 45 saat çalışmayı 40 saat yapmıştır. Asgari ücret 5.500₺ iken bizler 5.700₺ alıyorduk sendikalı olmanın bizlere bir avantajı yoktu; fakat bugün asgari ücret 11.400₺ bizler bugün 24.000₺ maaş alıyoruz. Üniversite işçisi köle gibi öteye beriye savrulurken bugün güçlü bir sendikası var.Kamu Çerçeve Protokolü maddeleri üzerinden ilk dava açan Tarık Başkandır ve kazanmıştır, yol parasını yine kazanan, fazlalık mesailerde kazanıma imza atan Tarık Başkan’dır. O yüzden bu süreçte bizler herşeyin ötesinde bir okulla tanıştık ve bu okulun öğretmeni Tarık Sayın Başkanımdır. O karşımıza “Ekmeğiniz Namusumdur", "Sendikaciların Patronu İşçilerdir", "Toplu sözleşme masasında işçiler yoksa kazanım yoktur orada satış sendikacılığı vardır” gibi daha önce sendikacılardan duymadığımız sözler ile çıkıyordu. O yüzden Tarık Başkanımıza ve sendikamıza OMÜ İşçileri olarak teşekkür eder, minnet duygularımızı ifade etmek isterim.” şeklinde konuştu.Tez-Koop-İş Sendikası Samsun Şube Başkanı Tarık Sayın ise yaptığı konuşmada “OMÜ"de yılların sömürüsünü, yılların emek düşmanlığını ve yılların köhneleştirmiş olduğu bir yapıyı diriltmeyi başardık. Türkiye’de yaygın olan teslimiyetçi sendikal anlayışının dışına çıkarak tabuları yıkmayı başardık.Bugün yaptığımız bu mücadele ile zor olanı yapmaya korkan sendikal yapı artık üzerindeki ölü toprağı atarak sınıfsal bir düzleme çekilmektedir. Mücadeleci, özgürlükçü, şeffaflık ilkesi ile işçilerin içerisinde bulunduğu mücadele hatları çizilmelidir. Bu yapılmadığı müddetçe kazanan işçiler değil işveren kesimi olacaktır.izim gibi sendikacılar sermaye gruplarının ezberlerini bozduğu için sarı sendikacıları rahatsız eder. Eskiden işçi arkadaşımızın haklarının yer aldığı sözleşme, işveren ile çay içilirken hazırlanıp imza altına alınırken bugün bizlerin olmazsa olmazımız işçiler ile mütalaa edilerek hazırlanmaktadır. Bu gayet tabii işverenin işine gelmez. Onlar yönetebilecekleri sendikacıları isterler. Ama onların unuttukları bir husus vardır.Bizler işçilerin emrindeyiz, patronların sınıfı bizleri ilgilendiren bir sınıf değildir. Sayın, bugün burada en büyük hediyeyi işçilerden aldığını bu plaketin anlam ve değerinin paha biçilemez olduğunu belirtirken tüm OMÜ işçilerinin önünde saygıyla eğiliyor, iyi ki OMÜ, iyi ki sınıfın sendikal anlayışı diyorum” şeklinde konuştu. 
