-Rektör
Karabulut, “Bizim, kayısıya bakış açımız tamamen bilimsel”-“ 1.5
yılda bilimsel 4 tane kayısı etkinliği yaptık”Malatya
Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) tarafından 12 Mayıs 2020 tarihinde düzenlenen
“Covıd-19 Sürecinde Kuru Kayısı ve Tarım Sektörü” konulu e-panelin sonuç raporu
açıklandı.Malatya
Turgut Özal Üniversitesi tarafından üniversitenin Uzaktan Eğitim Uygulama ve
Araştırma Merkezi’nin (MTÜ-UZEM) sistemi üzerinden 12 Mayıs 2020
tarihinde gerçekleştirilen “Covıd-19 Salgın Sürecinde Malatya’da Kuru
Kayısı ve Tarım Sektörü” konulu e-panel düzenlenmişti. E-panele
konuşmacı olarak, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay
Karabulut, Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürü Dr. Mehmet
Hasdemir, Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu,
Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, Malatya Tarım ve Orman İl
Müdürü Tahir Macit, MTÜ Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölüm Başkanı Prof.
Dr. Orhan Gündüz ve TZOB Yönetim Kurulu Üyesi ve Malatya Ziraat Odaları
Koordinasyon Kurulu Başkanı Yunus Kılınç katılmış, panelin moderatörlüğünü ise
Malatya Turgut Özal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan
Yıldırım yapmıştı. “Covıd-19
Salgın Sürecinde Malatya’da Kuru Kayısı ve Tarım Sektörü” konulu e-panel raporu
hazırlanarak kamuoyuna sunuldu. Rapor hakkında bir değerlendirme yapan Rektör
Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, “Üniversite olarak 2 yılık süreçte 29 Aralık
2018 tarihinde “Kuru Kayısı Üretimi ve Pazarlanmasında Karşılaşılan Sorunlar ve
Çözüm Önerileri Çalıştayı ve Raporunu, 6-10 Temmuz 2019 tarihleri
arasında “17. Uluslararası Kayısı Islahı ve Yetiştiriciliği” Sempozyumu, 30
Nisan 2020 tarihinde “Ziraat Fakültesi Öğretim Üyeleri Kayısıda Çiçek
Monilyası” e-çalıştay ve raporu ve son olarak da 12 Mayıs 2020 tarihinde
“Covıd-19 Sürecinde Kuru Kayısı ve Tarım Sektörü” konulu e-panel
düzenledik. Covid_19 sürecinde 2 tane kayısı ile ilgili çalışma
gerçekleştirdik. Malatya Turgut Özal Üniversitesi olarak bizim kayısıya bakış
açımız tamamen bilimseldir. Ülkemizin milli ve stratejik ürünü olan kayının üretiminde,
yetiştirilmesinde, pazarlanmasında, endüstriyel kullanımında, hem de
akademik kısmında, alanında yılın 365 günü 24 saatinde varız. Önemli olan
soruna Ortak akıl, Ortak fikir, Ortak sorumluluk, Akademik ve bilimsel katkı
sunmak ve Ortak çözüm bulabilmektir. Kayısının sorunlarının çözüm
ortaklığında şuanda kayısının ve kayısı çekirdeğinin endüstriyel kullanımı için
üretim yapan Malatya Turgut Özal Üniversitesi her zaman var olacaktır. Katkı ve
destekleri için Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Bekir Pekdemirli’ye,
Ticaret ve Sanayi Odamıza, Ticaret Borsamıza, Ziraat Odalarımıza ve Ziraat
Fakültemizin öğretim üyelerine teşekkür ediyorum” dedi. MTÜ Ziraat
Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü tarafından hazırlanan ve www.ozal.edu.tr adresinde (http://ozal.edu.tr/covid-19-surecinde-kuru-kayisi-ve-tarim-sektoru-konulu-e-panelin-raporu/) yayınlanan “Covıd-19 Sürecinde Kuru Kayısı ve Tarım Sektörü”
konulu e-panelin raporunda belirtilen çözüm öneri ve teklifleri şu şekilde
kaydedildi:“1-Covid-19
salgını ile birlikte, dünyada tarım ve gıdanın ne kadar önemli olduğu doğa
eliyle insanlara bir kez daha hatırlatılmıştır. Tarım ve gıda sektörü
insanların temel ihtiyaçlarını karşılayan bir sektör olduğu için üretimin
durdurulması veya kesintiye uğratılması mümkün değildir, araziye inmeden üretim
yapmak mümkün değildir. Bu sebeple tarımsal üretimi sekteye uğratacak her türlü
olumsuzluktan kaçınılmalıdır. 2-Malatya
ili 700 rakımdan 1600 rakıma kadar bitkisel üretim faaliyetlerinin
yapılabildiği, geniş yaylaları ile de hayvancılık faaliyetlerinin sürdürüldüğü
önemli bir tarım şehridir. İlin önemli oranda atıl bırakılan tarım
arazisinin, uygulanabilir üretim planlarını uygulamaya yönlendirilmesi ile
ülkenin ihtiyaç duyduğu birçok ürünü yetiştirme potansiyeli vardır. Malatya ili
var olan potansiyelini hayvan sayısı ve bitkisel üretim çeşitliliğini artırma
yönünde harekete geçirdiğinde, yaratacağı katma değerlerle bir sanayi ve sağlık
şehri olmanın yanında gerçek anlamda bir tarım şehri olabilecektir.3-Malatya’da
yeni sulamaya açılacak alanlarda planlamaya dayalı üretim desenlerinin
geliştirilerek ülkemizin ve Malatya’mızın ihtiyaç duyduğu ürünlerde üretim
artışlarına katkı sunulması için kamu eliyle yapılacak yönlendirmelere ihtiyaç
vardır. 4-Malatya’nın
tarımsal hasılasını artıracak önemli yatırımlardan olan Tarım ve Orman
Bakanlığı tarafından Malatya Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi ile
Sera Organize Sanayi Bölgesi çalışmaları bir an önce tamamlanmalıdır. 5-Malatya
ticari hayatının finansman ihtiyacını ve finansa kaynaklarına erişimini
kolaylaştıracak Eximbank’ın Malatya‘da da şubeleşmesi yönünde girişimlerde
bulunulmalıdır. 6-Lisanslı
depo yatırımı tamamlanarak özellikle Covid-19 sürecinde devreye sokulmalıdır.
Bu hem arz güvencesi sağlayacak hem de üreticinin ihtiyaç duyduğu finansmanın
bir miktarı karşılanmış olacaktır. 7-Dünya,
Covid-19’u ekonomik olarak Gıda 20 ile yenebilir. Gıdada kendine yeter ülkeler,
bu süreci daha kolaya atlatabilecektir. Türkiye’nin üretim potansiyeli ve gücü,
sadece kendisi için değil aynı zamanda dünyada gıda güvencesi olmayan ülkelere
de gıda tedarik edebilecek yapıdadır. Bu avantajını hem yardım yaparak sosyal
yönünün güçlülüğünü hem de gıda ihracatı yoluyla ekonomik kazanca
dönüştürebilir.8-Covid-19
salgın dönemi, kayısı yetiştiriciliğinde Çiçek Monilya hastalığının yaygın
görüldüğü bir zaman dilimine denk gelmiştir. Hastalığın yoğun olarak, organik
üreticilik yapan işletmelerdeki kayısı ağaçlarında görüldüğü, konvansiyonel
yetiştiricilik yapılan işletmelerde hastalık yoğunluğun düşük olduğu
anlaşılmıştır. Hastalık nedeniyle oluşan ürün kayıplarının çiftçilerin ekonomik
beklentilerini nasıl etkileyeceği araştırılmalı ve tedbirler geliştirilmelidir.9-Kayısı
üreticiliğini uzun yıllardır bir kültüre dönüştürerek gerçekleştiren ve
uzmanlaşmış olduğu düşünülen Malatya çiftçisin, monilya hastalığına karşı
tutumu da göstermiştir ki sair nedenlerle (düşük gelir, mesleki bilgi
yetersizliği, tarımdan vazgeçme isteği, tarım dışı gelire odaklanma gibi)
yetiştiricilik kısmında çeşitli sorunlarla hala boğuştuğu anlaşılmaktadır.
Çiftçinin ihtiyaç duyduğu güvenilir bilgiyi klasik yayım metotlarından öte
doğru ve etkin iletişim kanalları ile paylaşma zorunluluğu hâsıl olmuştur.
Malatya Turgut Özal Üniversitesi idari anlayışı ve Ziraat Fakültesinde yetişmiş
deneyimli akademisyenlerinin araştırma sonuçlarına dayalı olarak ortaya
koydukları ve çiftçilerimizin ihtiyaç duyduğu bilgiyi uygun formatta ilgili
kurumlarla işbirliği içinde yayım potansiyeli vardır. Gerek örgün gerekse sahip
olduğu uzaktan eğitim altyapısı ile Tarım ve Orman Bakanlığının belirlediği alanlarda
çiftçi eğitimini yapabilecek kapasite ve yetkinliğe sahiptir. Konu ile ilgili
diğer aktörlerinde desteği ile çiftçi eğitimi üzerine planlamalar
yapılmalıdır. 10-Kayısı
yetiştiriciliğinde mücadelede kullanılan kimyasalların aktif madde içeriklerinin
tespit edilmesi amacıyla numunelerinin rutin olarak alınıp Bakanlığın yetkili
laboratuarlarında analiz amaçlı gönderilmesi ve sonuçlarının paylaşılması
gerekmektedir. Lisanslı olmayan ve merdiven altı üretilen kimyasalların
varlığının tespiti için denetimler sıklaştırılmalı, ilaç bayiliğinin, mesleği
yapmaya ehliyetli kişiler tarafından yapılıp yapılmadığı da sıkı kontrol
edilmelidir. 11-Kayısıda
meyve dökümlerinin döllenme sorunundan da kaynaklanacağı gözden
kaçırılmamalıdır. Çiftçilere, bahçelerinde arı kovanları bulundurmalarına
yönelik İl Müdürlüğü aracılığıyla yapılan tavsiyelere devam edilmelidir. 12-Temel
bir gıda ürünü olmayan kuru kayısının ve kayısı çekirdeğinin bağışıklığı
güçlendirici yönünün ve sağlığa faydalarına ilişkin bulgularının doğru
pazarlama kanalları ile etkin bir tanıtımı yapılarak, Covid-19 süreci gibi
olağan dışı durumlarda da hem yurt içi hem de yurt dışı tüketimini arttırma
çalışmalarına odaklanmalıdır. Covid-19 süreci, kayısından sağlık alanında
yararlanmak için iyi bir fırsat olabilir. 13-Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından geliştirilen ve kısa
süre önce kullanıma açılan Dijital Tarım Pazarı Platformunun (DİTAP), kuru
kayısı pazarlama ve süreç yönetimi araçlarından birisi olarak etkin bir şekilde
kullanılabilmesi için sistemin üretici ve sektörün diğer aktörlerine hızlıca
tanıtılması ve sisteme müdahil olmalarının teşvik edilmesine yönelik yayım
çalışmalarının koordine edilmesi gerekmektedir.14-“Su-i misal emsal teşkil etmez” deyişi rehber edinilerek
Malatya kuru kayısı sektörü için kötü anılara sahip Kayısı Birlik oluşturulması
konusu yeniden gündeme getirilmelidir. Bir önceki tecrübeden ders alınacak
şekilde sektörün bütün aktörlerinin temsil edildiği bir çatı örgüt tarafından
Türkiye’deki iyi örnekleri referans alan denetlenebilir, kontrol edilebilir ve
güçlü mevzuata dayalı bir birliğin kurulması sektörün tüm paydaşları tarafından
arzu edilmektedir.15-Kuru kayısı ihracatında zaman zaman piyasayı bozucu
davranışlar sergileyen firmaların önüne geçilmesi için, ihracatçıların Gold,
Silver, Platinium gibi sınıflarda kategorize edilmesi gerekmektedir. Bu
yolla alıcılar ile satıcılar arasındaki güven düzeyi de yükselecektir. 16-Kuru kayısıdaki kükürt oranı sürekli olarak sorun teşkil
etmekte ve ürünlerin iadesine ve cezai müeyyidelerin uygulanmasına neden
olmaktadır. Bu durum dünyada kuru kayısının ününü kötü etkilemektedir. Kükürt
oranının sağlık üzerine etkileri konusunda bilimsel araştırma sonuçlarına
dayalı yeni öneriler geliştirilmelidir. Kükürt analiz yapan akredite
laboratuarlar sıklıkla denetlenmelidir. 17_Türkiye’de kuru kayısı üretiminin neredeyse tamamının
yapıldığı bir il olan Malatya’dan ihracat yapılmamasından kaynaklı bazı
ekonomik kayıplar meydana gelmektedir. Sektör paydaşları, ilgili Bakanlıklarla
iletişime geçilerek Malatya merkezli bir ihracatçılar Birliğinin ihdas
edilmesini önermektedirler. 18-Kuru kayısıda da sözleşmeli üretim modeline yönelik
çalışmalar yapılarak arz ve fiyat güvencesi oluşturulmalıdır. DİTAP bunun için
ilk adım olabilir.19-Kuru kayısı ihracatında belirli ülkelere her yıl aynı
miktarda ihracat yapılırken bunun neden arttırılamadığı, bazı ülkelere ihracat
miktarımızın neden düştüğü araştırılarak mevcut pazarı korumak ve yeni pazar
arayışları için sanayiciyi motive edecek politik araçlar sisteme entegre
edilmelidir. 20-Kuru kayısı piyasasında arz ve talep nedeniyle oluşacak
bozulmaları azaltmak amacıyla Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) fındık, üzüm ve
incir de yaptığı müdahale araçlarını kuru kayısı için de kullanması zaruri hale
gelmiştir. 21-Kayısı yetiştiriciliğinde yaşanan agro-ekolojik ve
işletme yöneticiliğine yönelik sorunlar nedeniyle ileride kayısı alanlarında
yaşanacak daralmayı şimdiden önlemek, kayısı yetiştiriciliğine uygun olmayan
alanlarda TARSİM raporlarından yararlanılarak diklime müsaade edilmemesi vb
sorunları değerlendiren Valiliğimiz uhdesinde bir kayısı kriz masasıoluşturulmalıdır. 22-Covid-19 sürecinde diğer tarım ürünlerinde olduğu gibi
kayısıda da en önemli açmaz olarak, hasat döneminde yaşanabilecek işgücü
arzındaki sorunlar görülmüştür. Bakanlık tarafından çiftçilerin araziye
inmeleri önündeki engeller ile mevsimlik tarım işçilerinin seyahat
kısıtlamasının kaldırılması tedbiri bu sorunun çözümüne katkı sunmuştur.
Malatya’da kayısı hasat döneminde ihtiyaç duyulan 4 milyon günlük işgücünün,
ortalama hasat süresi olan 32 güne bölünmesi ile yaklaşık 125 bin işgücüne
ihtiyaç duyulduğu bilinmektedir. İşgücü ihtiyacının 75-80 bin dolayında olan
kısmı çiftçi ailesi ve ilden karşılanmakta ancak geri kalan 45-50 bin kişilik
kısmı ise mevsimlik işçilerden sağlanmaktadır. Bakanlık tarafından serbestiyet
sağlanan mevsimlik işçilerin sağlık endişesiyle Malatya’ya seyahat edip
etmeyecekleri bir risk olarak görülmektedir. Tarım İl Müdürlüğü tarafından
işgücü ihtiyacı duyan çiftçilerin taleplerinin alındığı ifade edilmekle
birlikte mevsimlik işçilerin sağlık endişesiyle yeterli miktarda arz oluşturamaması
halinde, işgücü arzını sağlayacak mutlak surette bir “B Planı”
hazırlanmalıdır.23-Mevsimlik işgücü arzının sağlandığı illerin Valilikleri
ve diğer aktörleri ile hızlıca iletişime geçilerek, mevsimlik işgücünün seyahat
yasağının ve yaş sınırının olmadığı yönünde duyurular yapılması sağlanmalıdır.24-Malatya’ya gelecek mevsimlik işçilerin mutlak surette
Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PCR) testine tabi tutulması, çalışma esnasında
uyacakları kuralların belirlenmesi ve iyi tarif edilmesi elzemdir.25-Kuru kayısı üretim miktarında uzun yıllar ortalamasına
göre bir miktar düşüş öngörülmüş olsa dahi bu miktarın ihracatı ve dolayısıyla
üretici gelirlerini etkilemeyeceği anlaşılmıştır. 26-Ağustos ayında başlayacak yeni sezon kuru kayısı
ihracatında olası problemlerin yaşanmaması adına ihracatçılarımızın mutlak
surette şimdiden bağlantılarını kurmaları, ihraç fazlası ürünün yurt içi
tüketimin sağlamak amacıyla da kamu eliyle yönlendirmeler yapılması gerekliliği
hâsıl oluşmuştur.27-Malatya’nın en önemli tarımsal ürünü olan kayısıda
kurumlar arası işbirliğinin, birlikte düşünmenin ve kayısının ortak payda
olduğu fikrinin her alanda kendisini hissettirmesi için mutlak surette Malatya
Turgut Özel Üniversitesi öncülüğünde, bilimin ışığında sektörün tüm kesimlerinden
yetkin kişilerden oluşan bir “Kayısı Bilim Kurulu”
oluşturulmalıdır. 28-Ortak akıl oluşturmak amacıyla bu panel ve benzeri
bilimsel ve sosyal içerikli organizasyonlarının tekrarlanmasında yarar
görülmektedir.”
Ekonomi
Yayınlanma: 20 Mayıs 2020 - 19:28
MTÜ'de düzenlenen "Covıd-19 Sürecinde Kuru Kayısı ve Tarım Sektörü" Konulu E-Panelin Raporu açıklandı
-Rektör Karabulut, “Bizim, kayısıya bakış açımız tamamen bilimsel” -“ 1
Ekonomi
20 Mayıs 2020 - 19:28