Depremin yaşandığı günün ilk saatlerinden itibaren bölgeye hareket eden başarılı ekip, umudun ve acının bir arada yaşandığı geride kalan iki haftayı anlatırken duygusal anlar yaşadı.
Malatya’da 8 yaşındaki Sadiye, babası Şahin Özdemir ile 16 yaşındaki Nalan Kılıç’ı enkaz altından sağ olarak kurtaran ekip, “Daha önce de deprem bölgelerinde görev yaptık ancak karşılaştığımız bu manzara çok farklıydı. Allah ülkemize bir daha böyle acılar yaşatmasın” dedi.
“HEYBEMİZDE GÜZEL DOSTLUKLAR VE ALMADIĞIMIZ KADAR DUAYLA GERİ DÖNDÜK”
Malatya ve Adıyaman’da arama kurtarma faaliyetlerine katılan İtfaiye Dairesi Başkanlığı Müdahale Şube Müdürü Ali Güneş, bölgede acıya ortak olan baş kahramanlardan biriydi. Sadiye ve babasının yanı sıra 16 yaşındaki Nalan’ı enkazdan kurtarma anına şahitlik eden Güneş, İstanbul itfaiyesinde beraber göreve başladığı, daha sonra Adıyaman itfaiyesinde görev alan Ramazan Çelebi’nin depremde vefat ettiğini öğrendi. İtfaiye erininin deprem anında 3 çocuğuna siper olduğunu ve vefat ettiğini öğrenen Güneş, Ramazan Çelebi’nin acılı ailesini de ziyaret etti.
Şube Müdürü Güneş, yaşadığı duygusal anları şu sözlerle anlattı:
“Rabbim ülkemize bir daha böyle acılar yaşatmasın. Enkaz altında ulaştığımız bütün vatandaşlarımız bizlerden kendilerinden önce yakınlarının kurtarılmasını istediler. Sadiye ablasını çok istedi, belli ki ona çok düşkündü. 16 yaşındaki Nalan kardeşimizi de zor bir pozisyondan dar bir alandan kurtardık. Nalan’a hatta Elâzığ depreminden Yüsra adında bir kız çocuğunu çıkardığımızı ve onun adını kendi çocuğuma verdiğimi anlattım. 3 çocuğum var senin adını koyamayacağım ama seni de unutmayacağım dedim kendisine. Adıyaman halkı nereye baksak Ordu’yu görüyoruz, sanki bütün Ordu buraya gelmişsiniz dediler. Hatta bir abimiz beni çevirdi her yerde Ordu Büyükşehir Belediyesinin aracı var Ordu’da ne yapıyorlar şimdi diye sordu bana. Bende abi herkes kendi evinin önünü süpürsün, çöpünü döksün, ufak tefek arızalarını gidersin dedim. O da Allah sizden razı olsun dedi. Biz çoluk çocuğumuzla vedalaşmadan evden çıktık. Heybemizde güzel dostluklar ve almadığımız kadar duayla geri döndük”
“BU DEPREMDE ÇOK AĞIR BİR İMTİHAN VERDİK”
İtfaiye eri Uğur Belen ise gördüğü acı tabloyu şu sözlerle aktardı:
“Orada bir tuğlayı dahi kaldırabilecek durumum varsa burada bir saniye daha kalmayı düşünmedim. Herkes gibi çocuğumu eşimi arkamda bıraktım gittim. Bu depremde çok ağır bir imtihan verdik. Babalar anneler çocuklarının üzerine kapanmış, kapıya, merdivene kadar gelmişlerdi. Çok insanımızın hayatını kaybettiğine şahitlik ettik. Elbette kurtardıklarımız umut oldu. Yaşanan acıyı içimde kat kat hissettim.”
“YAKINLARINA HATIRALAR TOPLADIK”
Ekipler bölgede sadece arama kurtarma çalışmalarına destek olmakla da kalmadı. Arama faaliyetlerinin sonlandırılacağı son gün depremzede yakınlarına bir anı bırakmak için enkazda çalışma gerçekleştirdi.
İtfaiye eri Tolga Aktaş, “Elazığ depreminde de görev yapmıştım ama karşılaştığımız bu manzara çok farklıydı. Bu bizim için çok farklı bir tecrübe oldu. Enkazın azaldığı, çalışmaların sonlandırılacağı son günlerde biz artık enkazı bırakıp fotoğraf albümü, günlük vs. gibi tamamen insanların hatıralarını toplamaya başladık. Bir teyzenin kanlı da olsa bir gömleği yok mu hatıra kalabilecek söylemi üzerine biz geride kalanlara hatıra anı biriktirmeye başladık. Allah bir daha bizlere böyle bir acı yaşatmasın” diye konuştu.