Milletimizin istiklal ve istikbal mücadelesindeki kahramanlığını, azmini, inancını ve kararlılığını anlatan, en zorlu günlerde millete cesaret ve moral kaynağı olan İstiklal Marşı'nın, en kıymetli ortak değerlerimizden biri olduğunu belirten Başkan Tören, mesajında şu ifadeler yer verdi:
Millet, geçmişin birikimini şuurlaştırıp geleceğe taşıma kararlılığı demektir. İşte, bağımsızlık da bu şuur üzerine yükselir. Türk milleti, dünde olmuş, fakat şuurla bugüne taşınmış nice mücadeleler üzerine kendi ifadesini bulmuştur. Tarih sayfalarında kalmayan, hala, bizim birçok davranışımızda kendini gösteren bir bilinç, bir şuurdur bu. İstiklal Marşı da bu bilinç ve şuurun, en yüksek dereceden ifadesidir.
Türk Milleti’nin vatan topraklarının her karışında işgale karşı mücadele verdiği bir dönemde yazılan, istiklalin sembolü olan İstiklal Marşı'mız, gerçek bir bağımsızlık beyannamesidir.
İstiklal Marşı, ateşle imtihan edilen bir milletin hem geçmişin birikimini hatırlatmış hem de üzerinde yaşadığımız bu topraklar üzerinde varoluşumuzun ifadesini dile getirmiştir.
Biz tarih boyunca esir edilememiş bir milletiz. Milli şairimiz bu gerçeği tüm dünyaya şu dizelerle haykırmıştır;
“Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım;
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.”
Bağımsızlık, atanın söylediği gibi karakterimizdir. Fakat, en önemlisi de böyle bir karakterin şuuruna sahip olabilmektir. Biz bağımsızlığı, hürriyeti şuurlaştıracağız ve hep sorumluluk bilinciyle hareket edeceğiz.
Biz bu şuurla, geleceğin tarihini hep beraber yazacağız. Çok çalışacağız, çünkü atalarımız, ateş kan çemberinden çıkarıp, bu vatanı bize emanet etti. Vatanı, vatan yapan sorumluluk şuurudur, bağımsızlık bilincidir. Onun için, her işimizin merkezine bu bilinci koyacağız.
Mehmet Akif Ersoy, o gün bu bilinçle hareket ettiği için Türk Milletine, bütün özgüveni ve imanıyla ne demişti:
“Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.”
İşte, her birimiz, korkmadan, millete ve istikbale umut olmak için ocağımızın bacasını hep tüttüreceğiz, son ocakmışçasına yılmadan, usanmadan, çalışacağız. Çünkü biz, insanlığın adalet beklentisiyiz. Çünkü biz, hepimiz, insanlık için hürriyet ve bağımsızlık umuduyuz.
Akif'in İstiklal Marşı ile ortaya koyduğu değerlerimize her zaman sahip çıkacak, ortak sesimiz, ortak vicdanımız olan İstiklal Marşı'mızı ilelebet muhafaza edeceğiz.
İstiklal Marşı'mızın kabulünün 101. yıl dönümünde, milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy başta olmak üzere, istiklal mücadelemizin tüm kahramanlarını rahmet ve minnetle anıyorum"
Millet, geçmişin birikimini şuurlaştırıp geleceğe taşıma kararlılığı demektir. İşte, bağımsızlık da bu şuur üzerine yükselir. Türk milleti, dünde olmuş, fakat şuurla bugüne taşınmış nice mücadeleler üzerine kendi ifadesini bulmuştur. Tarih sayfalarında kalmayan, hala, bizim birçok davranışımızda kendini gösteren bir bilinç, bir şuurdur bu. İstiklal Marşı da bu bilinç ve şuurun, en yüksek dereceden ifadesidir.
Türk Milleti’nin vatan topraklarının her karışında işgale karşı mücadele verdiği bir dönemde yazılan, istiklalin sembolü olan İstiklal Marşı'mız, gerçek bir bağımsızlık beyannamesidir.
İstiklal Marşı, ateşle imtihan edilen bir milletin hem geçmişin birikimini hatırlatmış hem de üzerinde yaşadığımız bu topraklar üzerinde varoluşumuzun ifadesini dile getirmiştir.
Biz tarih boyunca esir edilememiş bir milletiz. Milli şairimiz bu gerçeği tüm dünyaya şu dizelerle haykırmıştır;
“Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım;
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.”
Bağımsızlık, atanın söylediği gibi karakterimizdir. Fakat, en önemlisi de böyle bir karakterin şuuruna sahip olabilmektir. Biz bağımsızlığı, hürriyeti şuurlaştıracağız ve hep sorumluluk bilinciyle hareket edeceğiz.
Biz bu şuurla, geleceğin tarihini hep beraber yazacağız. Çok çalışacağız, çünkü atalarımız, ateş kan çemberinden çıkarıp, bu vatanı bize emanet etti. Vatanı, vatan yapan sorumluluk şuurudur, bağımsızlık bilincidir. Onun için, her işimizin merkezine bu bilinci koyacağız.
Mehmet Akif Ersoy, o gün bu bilinçle hareket ettiği için Türk Milletine, bütün özgüveni ve imanıyla ne demişti:
“Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.”
İşte, her birimiz, korkmadan, millete ve istikbale umut olmak için ocağımızın bacasını hep tüttüreceğiz, son ocakmışçasına yılmadan, usanmadan, çalışacağız. Çünkü biz, insanlığın adalet beklentisiyiz. Çünkü biz, hepimiz, insanlık için hürriyet ve bağımsızlık umuduyuz.
Akif'in İstiklal Marşı ile ortaya koyduğu değerlerimize her zaman sahip çıkacak, ortak sesimiz, ortak vicdanımız olan İstiklal Marşı'mızı ilelebet muhafaza edeceğiz.
İstiklal Marşı'mızın kabulünün 101. yıl dönümünde, milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy başta olmak üzere, istiklal mücadelemizin tüm kahramanlarını rahmet ve minnetle anıyorum"