Başkan Sayın yayımladığı kınama mesajında "Bütün askeri darbeleri ve 12 eylül 1980 darbesini kınıyor ve lanetliyoruz" sözlerine yer verirken şunları kaydetti;12 EYLÜL BAŞTA OLMAK ÜZERE TÜM DARBELERİ KINIYOR VE LANETLİYORUZ.!!
Eylül ayı doğanın kışa hazırlık için yeşil yapraklarının solup döküldüğü zaman değildir yalnız. Eylül ayı aynı zamanda sömürücülerin kanlı yumruğu olan 12 eylül 1980 askeri darbesiyle işçilerin dallarının kırıldığı aydır.Patronlar, askeri yönetim eliyle işçilerin yalnız dallarını kırmamış adeta bir ağacı dibinden kesercesine tüm örgütlü güçlerini kökünden söküp atmıştı. Patronların kanlı elinin başı Kenan Evren “kaybolan devlet otoritesini tesis etmek içün” derken perdenin arkasındaki patronlar kıs kıs gülüyordu.Ardından iş adamı Halit Narin’in “20 yıl işçiler güldü, biz ağladık. Şimdi gülme sırası bizde” sözleri askeri darbenin kime karşı yapıldığını başka söze gerek kalmadan açıklıyordu. Yani mesele sadece kaybolan devlet otoritesi değildi. 12 Eylül 1980 günü sayısız fabrikada grevler vardı.Mesele işçilerin örgütlü elinin, kolunun kırılmasıydı. Mücadeleci sendikaların kapısına kilit vurulmasıydı. İşçilerin örgütlü güçlerini ezmek ve yok etmekti. İşçi örgütlerinin gırtlağına basarak sesini kesmekti asıl amaçları.Böylece burjuvazi, işçilerin tarihsel aktarma kayışlarını da kopartmış olacaktı. Ve işçilerin hafızasını silmek için de saldırılar aralıksız sürdürüldü.Bütün askeri darbeleri ve 12 Eylül 1980 darbesini kınıyor ve lanetliyoruz...
Eylül ayı doğanın kışa hazırlık için yeşil yapraklarının solup döküldüğü zaman değildir yalnız. Eylül ayı aynı zamanda sömürücülerin kanlı yumruğu olan 12 eylül 1980 askeri darbesiyle işçilerin dallarının kırıldığı aydır.Patronlar, askeri yönetim eliyle işçilerin yalnız dallarını kırmamış adeta bir ağacı dibinden kesercesine tüm örgütlü güçlerini kökünden söküp atmıştı. Patronların kanlı elinin başı Kenan Evren “kaybolan devlet otoritesini tesis etmek içün” derken perdenin arkasındaki patronlar kıs kıs gülüyordu.Ardından iş adamı Halit Narin’in “20 yıl işçiler güldü, biz ağladık. Şimdi gülme sırası bizde” sözleri askeri darbenin kime karşı yapıldığını başka söze gerek kalmadan açıklıyordu. Yani mesele sadece kaybolan devlet otoritesi değildi. 12 Eylül 1980 günü sayısız fabrikada grevler vardı.Mesele işçilerin örgütlü elinin, kolunun kırılmasıydı. Mücadeleci sendikaların kapısına kilit vurulmasıydı. İşçilerin örgütlü güçlerini ezmek ve yok etmekti. İşçi örgütlerinin gırtlağına basarak sesini kesmekti asıl amaçları.Böylece burjuvazi, işçilerin tarihsel aktarma kayışlarını da kopartmış olacaktı. Ve işçilerin hafızasını silmek için de saldırılar aralıksız sürdürüldü.Bütün askeri darbeleri ve 12 Eylül 1980 darbesini kınıyor ve lanetliyoruz...