Şaşırdık mı Hayır?
Hayatını Almanya da sürdüren ve Avrupa'nın nabzını tutarak kaleme alan usta gazeteci Savaş Çelebi, 6 lı masadan ayrılıp geri dönen Meral Akşener'in ardından Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığının açıklanmasıyla Türkiye de siyasetin ve gündemin değişmesi ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Şaşırılacak bir durum değil ama yine Türkiye olarak Avrupa’nın bir numaralı gündemi haline geldik, ülkemizdeki deprem felaketi Alman basınlarında manşette iken şimdi ise Türkiye’deki siyaset manşetlerde...
Alman basınlarında geniş yankı uyandıran haberlerde, deprem felaketi ile yıkılan ve acıların sarılması gerekirken siyaset yapan tek ülke Türkiye başlıkları atıldı ve haberin içeriği ise söyle ‘’ 10 ili vuran 7.7 şiddetindeki depremde 46 bin insanın öldüğü ve binlerce insanın yaralandığı bölgede dondurucu soğuk ve kış aylarının zorluklarına rağmen insanlar çadırlarda, arabalarda yaşamını sürdürmeye çalışması, binlercesinin memleketlerini terk ederek başka illere zorunlu göçler etmesi ve yıkılan enkazların kaldırılması aylar sürecek olan bir ülkede tek yürek olup bunların çözümüne gidilmesi gerekirken SİYASET yapan tek ÜLKE olmasına anlam veremedikleri ‘’ yazıldı.
Türkiye’de yaşanmış olan bu felaketin yaralarının daha hızlı sarılması için Almanya’da yaşayan gerek Türk gerekse Alman halkı yardım kampanyalarına desteklerini sürdürmekte, Alman hükümeti ise Türkiye’de deprem felaketinden etkilenmiş olan insanların Almanya’da yaşamakta olan akrabalarının yanlarında bu yaraları sarmaları için vize programlarında kolaylık, uçak bileti yardımlarını devam ettirmekte iken, ülkemizin gündemi ne yazık ki çok hızlı şekilde değişmiş ve siyaset olmuştur.
Avrupa’da yaşamakta olan insanlar bu durumu tuhaf karşılamakta ve bu tuhaflığı basın kuruluşları haberlerine kadar aktardı. Avrupa’da bu gibi durumlarda Hükümetler, Devletler, STK’lar ve halk bütün yaralar iyileşene ilk günden son güne kadar en son yardım ulaşana dek gündemlerini değiştirmemekte.
Biz henüz yaralarımızı sarmayı bırak, yaramızın üzerini pamukla temizleyememişken, enkazlarımız orada dururken, insanlarımız hala bir rahata kavuşamamışken, hala kucaklamamız gereken yüzünün güldüğünü görmemiz gereken geleceklerine umutla baktığını bilmemiz gereken çocuklarımız varken, birincil ve en önemli konunun siyaset olması çok anlamsız oldu, ama şaşırdık mı?