Sahipsiz çocuklar için cemaat korkusu
CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel deprem bölgesinde ailesiz kalan çocukların bazı vakıf veya cemaatlere ya da bunlarla ilişkili kişilere verildiği, çocuk kaçırma olayları olduğu iddialarını Meclis gündemine taşıdı. Adıgüzel deprem bölgesinden şunları ifade etti:
“Tüm CHP milletvekilleri olarak ilk günden beri yaraları sarmak için mücadele ediyoruz. Önceliğimiz tamamen insani yardım ve vatandaşlarımızın yanında olmak. Bu süreçte çok önemli bazı iddialarla karşılaşıyoruz. Bu konulardan biri de çocuk kaçırma iddiaları. Maalesef depremde pek çok çocuk ailesiz kaldı. Bu çocukların bir kısmının koruyucu ailelere verildiği açıklandı. Bu koruyucu ailelerin ise nasıl belirlendiği konusunda bir açıklık yok. Hükümetin vakıf ve cemaatlerle hemen her konuda yakın çalıştığı kamuoyunun bilgisindedir. Bu çocukların koruyucu aile tanımı altında vakıf ve cemaatler ya da ilişkili kişilere verildiği konusunda toplumda büyük bir kaygı bulunmaktadır. Sahipsiz kalan çocuklar için kendi ailesinin ve kültürünün çok aksi yönde farklı bir düşünce tarzında yapılara teslim edilmesi bu çocukları bize emanet bırakan anne babalarına karşı ihanettir. Ailenin diğer bireyleri için de ikinci bir travmadır. Hükümetin bu konulardaki genel tavrı bilindiğinden çocukların emanet edildiği aileler konusunda endişelerimiz var. Toplumdaki genel endişeleri verdiğimiz bir önerge ile sorduk.”
Adıgüzel önergesinde şu sorulara yer verdi:
6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen deprem sonrasında deprem bölgesinde ailesiz kaç çocuk tespit edilmiştir?
Bu çocuklardan kaçı koruyucu ailelere teslim edilmiştir?
Çocuklardan kaçı halen bakanlığa bağlı kurumlara ait yerlerde kalmaktadır?
Çocuklardan aileleri bulunarak ailelerine teslim edilen kaç çocuk olmuştur?
Koruyucu ailelere teslim edilen çocukların koruyucu aileleri hangi kriterlere göre belirlenmektedir?
Basında da yer alan, bazı vakıf veya cemaatlerin ya da ilişkili kişilerin kontrolüne verilen çocuklar olduğu iddiaları doğru mudur?
Deprem bölgesinden çocuk kaçırma olayları olduğu doğru mudur? Bakanlığınıza böyle kaç vaka yansımıştır? Bu tür vakaların önlenmesi için bir önlem alınmış mıdır?