OMÜ'de işçilerin isyanı: Rektörlük önünde eylem kararı alındı
Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde (OMÜ) çalışan işçiler, üniversite yönetiminin haksız uygulamalarına karşı seslerini yükseltiyor. İşçiler, sendikadan istifa ettirilmeye çalışıldıklarını, temsilcilerinin görev yerlerinin değiştirildiğini ve anayasal haklarının ihlal edildiğini iddia ediyor.
OMÜ İşçileri,Tez-Koop-İş Sendikası Samsun Şube Başkanı Tarık Sayın öncülüğündeki sendikaya bağlı oldukları için üniversite yönetimi tarafından baskı altına alındıklarını söylüyor. Sendika, işçilerin kazanılmış haklarını korumak ve iyileştirmek için mücadele ediyor. Sendika, işçilerin 40 saat çalışma hakkını, ücret adaletini ve saygınlıklarını savunuyor.
Tez-Koop-İş Sendikası Samsun Şube Başkanı Tarık Sayın, üniversite yönetiminin işçileri sorgu odalarına çekerek tehdit ettiğine dair ses kayıtlarına sahip olduğunu belirtiyor. Sendika, bu ses kayıtlarını tüm sivil toplum örgütleri ile paylaşacaklarını ve savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını ve ayrıca OMÜ’de temsilcisi geri dönene kadar rektörlük önünde eylemler yapma kararı aldığını duyurdu. Başkan Sayın, Türkiye’nin yüzünü OMÜ’ye çevirmek için Samsun halkının da içinde olduğu üniversite yönetimini istifaya davet eden imza kampanyaları ve birçok eylem planladığını bildirdi.
İşçilerin haklı taleplerinin karşılanması için mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Başkan Sayın, “ Bizler boyun eğen bir neslin evlatları değil, haksızlığın karşısında susan dilsiz şeytandır diyenlerin evlatlarıyız ” diyerek üniversite yönetimine meydan okudu.
Tez-Koop-İş Sendikası Samsun Şube Başkanı Tarık Sayın yaptığı açıklamasında şunlara değindi; OMÜ yönetimi yıllarca eski sendikacılar ile " al gülüm ver gülüm " diyerek uyum içerisinde çalıştı, fakat işçiler herzaman olduğu gibi iki kişinin rahatı uğruna yüzlerce insan, işverenin emrine amade edildi. iki kişilik Sendikacıların rahatı ve çalışma ortamı, işçi arkadaşlarından farklı ücret ve mevkiler, üniversite içerisinde ağalar gibi elini kolunu sallayarak dolaşmalar, ve karşılığında da işçileri işverene teslim edip işçileri istedikleri gibi çalıştıran, sendikanında işveren, işvereninde işveren olduğu bir anlayış. Bu anlayış Ondokuz Mayıs Üniversitesi işçileri Tez-Koop-İş Sendikası Samsun Şube’ye bağlandığında değişti ve eski üniversiteden eser kalmadı. Bu da üniversite yönetimine ağır geldi. Yılların tabuları yıkıldı ve işçilerin istekleri hayat bulmaya başladı.
İşçiler fay hattı ile ikiye bölünmüş 40 saat çalışanlar ve 45 saat çalışanlar olarak ikiye ayrılıyordu. OMÜ'de kazanılmış haklar 696 sayılı yasa ile kadroya geçenlerden gizlenmiş, toplu sözleşmeye ek bir madde eklenerek taşerondan kadroya geçenlerin kazanılmış hakkı olan 40 saat, 45 saat yapılıyordu. Sendikacıların, taşerondan kadroya geçenlere “fazla bile verdik” cümlesi herşeyi anlatır nitelikteydi. Ücretler adeta kölelik ücretlerine yakın, asgari ücret 5.500₺ iken işçiler 200₺ üzerinde ücretler alıyordu. Ücretlerine de öyle bir kontrol mekanizması koymuşlardı ki; 31 Aralık tarihi asgari ücretin belirlendiği tarih olduğundan alınan zam yılsonu itibariyle asgari ücret içerisinde yok oluyordu. Adeta işçi uyutulmuş, o derin uykuda hiçbirşeyden habersiz, iş hayatının normal akışı böyledir bilerek zor koşullarda çalışma ve düşük ücretleri kader olarak kabullenmişlerdi.
OMÜ'nün üzerindeki kara bulutlar, Tez-Koop-İş Sendikası Samsun Şube’ye bağlandığında birer birer dağıtıldı. İşçiler “ HAK VERİLMEZ, ALINIR ” sloganları eşliğinde üniversiteyi inletiyor adeta uyuyan dev uyanıyor ve kaybettiklerini talep ederek bir bir elde ediyordu. Anayasal hakkı olanın işbirlikçi sendikacılar tarafından işverene teslim edildiği o duvarlar domino taşı gibi bir bir yıkılarak kazanımlar geliyordu. İşverenin alışık olmadığı bu yapı işverenlerin ezberini bozuyor bu da işverenlere ağır geliyordu. İşçiler Tez-Koop-İş Sendikası Samsun Şube öncülüğünde ilklere imza atarak var olan düzeni yıkıyor, yerine işçilerin isminin yazıldığı kazanımlar koyuyordu.
İşveren bu durum karşısında, eski sendikacıları sahada kullanarak Tez-Koop-İş Sendikası Samsun Şube yönetimindeki sendikal anlayışı yıkabilmek için direniyor ve hatta Rektör hocamız öfkesinden özlem duyduĝu eski sendikacıları masasına oturtarak, resimler eşliğinde özlem gideriyordu. Bunu başaramayan üniversite yönetimi, Genel Sekreterin talimatıyla işçileri sendikadan istifa ettirebilmek için tehditler savunuyordu. OMKAN da işçiler tek tek sorgu odalarına çekilerek istifaya zorlanıyor; fakat sendikaya olan güven ve inanç herşeyin önüne geçiyordu.!
Bugünlerde temsilcilerimizin görev yerleri değiştiriliyor.! Anayasal hak ayaklar altına alınmaya çalışılıyor. Oysa ki “ bizlerin boyun eğen bir neslin evlatları değil, Haksızlığın karşısında susan dilsiz şeytandır “ diyenlerin evlatları olduğumuzu unutuyorlar. Tüm hazırlıklar tamamlanıp üniversite yönetimi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuyoruz.
Sorgu odalarındaki SES KAYITLARI tüm sivil toplum örgütleri ile paylaşılacaktır. Ayrıca OMÜ'de temsilcimiz geri dönene kadar Rektörlük önünde eylemler yapılarak, Türkiye’nin yüzünün OMÜ'ye çevrilebilmesi için Samsun halkının da içinde olduğu üniversiye yönetimini istifaya davet eden imza kampanyaları ve bir çok eylem kararı şubemiz tarafından alınmıştır.