"MUCİZE BEBEKLER" 17 KASIM PREMATÜRE GÜNÜ

TAKİP ET

Kimi zaman bir avuç büyüklüğünde dünyaya gelen prematüre bebeklerin bakımı daha fazla özveri gerektiriyor

Kimi zaman bir avuç büyüklüğünde dünyaya gelen prematüre bebeklerin bakımı daha fazla özveri gerektiriyor. Çünkü bu bebeklerin hayatları çok ince bir çizgide ilerleyebiliyor.


Medical Park Ordu Hastanesi Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı Uzmanı Dr. Melih Cevdet Çetinkaya, gelişen teknoloji ile birlikte umutların da arttığının altını çizdi.


Prematüre bebek, 37. Gebelik haftasından önce doğan bebekler için kullanılan bir kavramdır. Ülkemizde 37. gebelik haftasının altında yılda 150 bin prematüre bebek dünyaya geliyor. Erken dünyaya gelen bu bebeklerde, solunum sorunları, kan şekeri düşüklüğü, enfeksiyon hastalıkları, sarılık, ısı düzensizlikleri, beslenme problemleri, ventrikül içi kanamalar gibi çok ciddi yaşamsal sorunlar gelişebilmektedir. Bu bebeklerin önemli bir kısmı ciddi bir destek ile hayatta kalma şansı yakalamaktadır. Bu nedenle prematüre doğan bebek bakımı büyük bir hassasiyet ve özen gerektirir.  Medical Park Ordu Hastanesi Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı Uzmanı Dr. Melih Cevdet Çetinkaya, prematüre bebeklerin daha sağlıklı bir yaşam sürebilmesi için varlığını topluma hatırlatmak, sorunları hakkında tüm dünyada farkındalık yaratmak için 17 Kasım ‘Dünya Prematüre Günü’ olarak anıldığını dile getirerek karşılaştıkları sağlık sorunlarına dikkat çekti.


TEKNOLOJİ YAŞAM ORANINI ARTTIRDI




    haftasını tamamlamadan dünyaya gelen prematüre bebeklerin hayata tutunmalarında ve sağlıklı bir büyüme sürecine girmelerinde yeni doğan yoğun bakım (NICU) ünitelerinde aldıkları tedavi ve teknolojik cihaz ve sistemlerin desteği çok önemlidir. Beyin, karaciğer, böbrek, kalp, akciğer, bağırsaklar gibi hayati öneme sahip organ ve organ sistemlerine ait bozuklukların tedavilerinin hassasiyeti bilgi ve teknolojinin birleşmesiyle sağlanabilir. Doğumdan hemen sonra bebek, aldığı ilk soluk ile birlikte anne karnındaki dolaşım sisteminden tamamen farklı bir sisteme alışmak zorundadır. Son yıllarda teknolojinin ilerlemesiyle birlikte yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde prematüre bebeklerin yaşam oranlarında ciddi artışlar sağlanmıştır. Bunun yanı sıra yardımcı üreme teknolojisindeki gelişmeler sayesinde çoğul gebeliklerin ve prematüre doğumların sayısı da arttı. Bu nedenle erken doğum olasılığı söz konusu olduğundan itibaren doğumun yenidoğan yoğun bakım ünitesinin olduğu merkezlerde planlanması önemlidir.



EVDE ÖZENLİ BAKIM VE KONTROL ÖNEMLİ


Prematüre bebeklerin yenidoğan yoğun bakımda tamamlanan tedavileri sonrasındaki süreçte diğer sağlık sorunları ile karşılaşma riskleri zamanında doğan bebeklere oranla daha fazladır. Bu yüzden bebek taburcu edildikten sonra, evde son derece özen gerektiren bir bakım şarttır! Bu bebeklerin en sık karşılaşılan sorunları arasında sarılık, beslenme sorunları ve enfeksiyon sayılabilir. Yapılan çalışmalarda 37. gebelik haftasından küçük prematüre bebeklerin 3’te 1’inin taburculuk sonrası kısa bir süre içerisinde tekrar hastaneye yattığı belirtilmektedir. Prematüre doğanların daha sağlıklı bir yaşam sürebilmesi için yenidoğan yoğun bakım ünitelerindeki tedavi süreçleri kadar  taburcu olduktan sonraki süreçteki takipleri de önemlidir. Prematüre bebeklerin beyin gelişimi büyüklük olarak da henüz tamamlanmamıştır. Bu nedenle nörolojik açıdan çok yakın izlemek gereklidir. Bu bebeklere devamlı ve özel bir tıbbi bakımın sağlanması, beslenme, büyüme ve nörogelişimsel durumlarının yakından daha sık izlenmesi, koruyucu yaklaşım ile erken tedavi ve girişimlerin zamanında yapılması gerekmektedir.


Prematüre doğmuş bir bebeğin okul çağlarına geldiğinde bile psikiyatrik, sosyal, gelişimsel ve davranışsal sorunlar gözlenebilir. Özellikle bu çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite görülme olasılığı diğerlerine göre daha yüksektir.


Bu sebeplerden dolayı erken doğumların teknolojik ve bilgi olarak donanımlı olan merkezlerde yapılması ve bu bebeklerin gelişme çağları ve hatta okul çağlarına kadar varan sürecin çok iyi gözlemlenmesi, konusunda uzman bir doktor ile sürekli iletişim ile takip altında olması her açıdan çok önemlidir. İleriki yaşlarda çok daha zorlu tedavi süreçleri gerektirecek sorunların bir çoğu erken tespit edilmesi halinde tedavi edilebilir ve tamamen önlenebilir.